Tanım:
Glukorkortikoid hormonlarm aşın bir miktarda karıda dolaşması sonucunda bu hastalık meydana çıkmaktadır. Bu türden bir aşırılığın ortaya çıkması, adrenal bezlerde fazla üretimin olması veya bir başka rahatsızlığı tedavi etmek için steroid ilaçların uzun süreyle kullanılmasmm sonucu olabilir. Cushing sendromunun en sık nedeni böbrek üstü bezinden üretilen kortizol miktarmın oldukça yüksek olmasıdır. Bu hormonun fazla üretilmesinin sebeplerinden birisi de; hipofiz bezmden salgılanan ve böbrek üstü bezlerinden aşırı miktarda kortizol salgılanmasına neden olan adrenokortikotropik (ACTH) hormondur.
Alıntıdır devamı
burada
Saturday, September 1, 2012
Friday, August 17, 2012
Göğüs büyütmek
GÖĞÜSLER İÇİN ALLBRES
Göğüs gelişimi hormonlarla ilgili bir süreç ve ergenlikten sonra gelişimi son buluyor. Göğüsleri istediği büyüklükte olmayanlar için de yeni bir ürün çıkardılar. ALLBRES adlı bu ilacın tamamen bitkisel içerikli olup göğüsleri büyüttüğü iddia ediliyor ve genellikle 3. ayın sonunda sonuç alındığından bahsediliyor.
Göğüs gelişimi hormonlarla ilgili bir süreç ve ergenlikten sonra gelişimi son buluyor. Göğüsleri istediği büyüklükte olmayanlar için de yeni bir ürün çıkardılar. ALLBRES adlı bu ilacın tamamen bitkisel içerikli olup göğüsleri büyüttüğü iddia ediliyor ve genellikle 3. ayın sonunda sonuç alındığından bahsediliyor.
Köri ile zayıflayın
Köri, seneler hatta asırlardan biri Asya ülkelerinde kullanılan 1 baharattır. ülkemizde pek çok bilinmez ve geçmişi fazla uzun değildir. Ancak nihayet vakitlerde daha fazla duyulmaya ve kullanılmaya başlandı.
köri saf 1 baharat değildir. Zencefil, zerdeçal, kimyon, karanfil, kişniş, demirhindi baharatlarının 1 araya gelmesi ıle oluşan aromalı, yoğun 1 baharattır.
asya’da ekonomi bilhassa tavuk ve et yemeklerinde sos olarak kullanılır ve ayrıca yoğun, aromalı; et yemeklerine yakışan 1 tat verir.
köri baharatının milattan evvel 1700 senelerinde Hindistan’ da kullanılmaya başlandığı düşünülüyor.
köri, vücud metabolizmasıyla arkadaş; fazla doyurucu, sindirime muavin 1 baharattır.
köri çok kullanıldığı taktirde kansere yakalanma oranını düşürür. Yapılan ve yapılmakta olan araştırmalar köri baharatının ıçinde varolan kimyasal kurkuminin ıktisat maddesinin, ınsanlarda meydana gelen bağırsak kanserine çare olabileceğini gösteriyor.
yakın geçmiş zamanda körinin ıçindeki kimyasal madde olan kurkuminin bağırsak kanseri üzerindeki etkisi hayvanlarda denendi ve fazla müspet neticeler verdi. Araştırmanın sonucu, körinin ınsan vücudundaki bağırsak kanserine ekonomi çare olabileceğine fer tuttu. Araştırmalar doğrultusunda köri baharatı belki de ınsanlığa çare olabilecek.
körinin sindirim sistemine ıyi geldiğinden bahsetmiştik. Aynı zamanda körinin yağ yakma özelliği olduğu ıçin diyetlerde kullanılması tavsiye edilir.
köri, çayın ıçine katıldığı vakit çaya aromalı 1 tat vereceği ıçin çayı beğenili 1 hale getirecek hem de kilo vermeye aka yardımı olacaktır.
köri saf 1 baharat değildir. Zencefil, zerdeçal, kimyon, karanfil, kişniş, demirhindi baharatlarının 1 araya gelmesi ıle oluşan aromalı, yoğun 1 baharattır.
asya’da ekonomi bilhassa tavuk ve et yemeklerinde sos olarak kullanılır ve ayrıca yoğun, aromalı; et yemeklerine yakışan 1 tat verir.
köri baharatının milattan evvel 1700 senelerinde Hindistan’ da kullanılmaya başlandığı düşünülüyor.
köri, vücud metabolizmasıyla arkadaş; fazla doyurucu, sindirime muavin 1 baharattır.
köri çok kullanıldığı taktirde kansere yakalanma oranını düşürür. Yapılan ve yapılmakta olan araştırmalar köri baharatının ıçinde varolan kimyasal kurkuminin ıktisat maddesinin, ınsanlarda meydana gelen bağırsak kanserine çare olabileceğini gösteriyor.
yakın geçmiş zamanda körinin ıçindeki kimyasal madde olan kurkuminin bağırsak kanseri üzerindeki etkisi hayvanlarda denendi ve fazla müspet neticeler verdi. Araştırmanın sonucu, körinin ınsan vücudundaki bağırsak kanserine ekonomi çare olabileceğine fer tuttu. Araştırmalar doğrultusunda köri baharatı belki de ınsanlığa çare olabilecek.
körinin sindirim sistemine ıyi geldiğinden bahsetmiştik. Aynı zamanda körinin yağ yakma özelliği olduğu ıçin diyetlerde kullanılması tavsiye edilir.
köri, çayın ıçine katıldığı vakit çaya aromalı 1 tat vereceği ıçin çayı beğenili 1 hale getirecek hem de kilo vermeye aka yardımı olacaktır.
TIROID KANSERİ
TIROID KANSERİ:
Tiroit kanseri, tiroit bezinin hücrelerinden köken alan bir kanserdir. Bu kanser, diğerlerine göre çok daha az görülür ve hastalığın seyri oldukça iyidir. Eğer doğru tanı ve tedavi uygulanırsa hastalık tamamen ortadan kaldırısagliksirlari.netlabilir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Tirosagliksirlari.netit kanseri, tek tip değildir. Sıklık sırasına göre papiller kanser, folliküler kanser, medüller kanser ve anaplastik kanser olmak üzere 4 gruba ayrılır. Nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Fakat yapılan araştırmalara göre, bazı radyoaktif maddelere maruz kalan kişilerde tiroit kanseri görülme sıklığı artmaktadır. Bu maddelerden en önemlisi uranyumdur. Bazı tiroit kanserlerinde ise genetik mutasyonların rol oynadığı düşünülmektedir. Sık karşılasagliksirlari.netşılan sorulardan birisi tanı sırasında ya da tedavide kullasagliksirlari.netnılan bazı radyoaktif maddelerin kansere neden olup olsagliksirlari.netmadığıdır. Bu amaçla kullanılan maddelerin miktarları oldukça azdır. Vücuttan atılma süreleri ise çok daha kısa-dır. Bu yüzden kansere neden olmazlar.
Tiroit kanseri, tiroit bezinin hücrelerinden köken alan bir kanserdir. Bu kanser, diğerlerine göre çok daha az görülür ve hastalığın seyri oldukça iyidir. Eğer doğru tanı ve tedavi uygulanırsa hastalık tamamen ortadan kaldırısagliksirlari.netlabilir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Tirosagliksirlari.netit kanseri, tek tip değildir. Sıklık sırasına göre papiller kanser, folliküler kanser, medüller kanser ve anaplastik kanser olmak üzere 4 gruba ayrılır. Nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Fakat yapılan araştırmalara göre, bazı radyoaktif maddelere maruz kalan kişilerde tiroit kanseri görülme sıklığı artmaktadır. Bu maddelerden en önemlisi uranyumdur. Bazı tiroit kanserlerinde ise genetik mutasyonların rol oynadığı düşünülmektedir. Sık karşılasagliksirlari.netşılan sorulardan birisi tanı sırasında ya da tedavide kullasagliksirlari.netnılan bazı radyoaktif maddelerin kansere neden olup olsagliksirlari.netmadığıdır. Bu amaçla kullanılan maddelerin miktarları oldukça azdır. Vücuttan atılma süreleri ise çok daha kısa-dır. Bu yüzden kansere neden olmazlar.
Monday, August 13, 2012
TRİKOTİLLOMANİ
TRİKOTİLLOMANİ:
Görünür bir saç, kıl yitimi ile sonuçlanacak derecede kişinin saçım, kıllarım yineleyerek yolmasıdır. En sık yolunan bölgeler kafa derisi, kaşlar ve kirpiklerdir. Yaşam boyu görülme oram üniversite öğrencileri arasında yapılan bir çalışmada %6 bulunmuştur. Çocuklarda; erkeklerle kızlar arasındaki oran eşitken, erişkinlerde; kadınlarda daha sık görülür.
WBSSM Gün içinde değişik zamanlarda, kısa sürelerle yolunabileceği gibi, daha az sıklıkla ancak daha uzun süreli olarak saatlerce de yolunabilir. Çoğu kez gevşeme halinde ve oyalanıldığı zamanlarda (televizyon izlerken, kitap okurken gibi) bir yolma davranışı gösterilirken, yaşam koşullan altında zorlanıldığı zamanlarda da böyle bir davranış ortaya çıkabilir. Yolma davranışından önce, giderek artan bir gerginlik duyumu olur. Kimilerinde böyle bir gerginlik duyumu olmaz, ancak bu itkiye karşı koymagirişimleri olur. Yolma davranışı sırasında zevk alınır, bir doyum sağlanır ya da böylece kişi gerginliğini üzerinden atar. Çok yakınlarının dışında, genelde başkalarının yaranda yapılmaz ve toplumsal durumlardan kaçınılabilir. Vücudun belli bölgelerinde hiç kıl kalmamış alanlar olabilir. Kılın yolunduğu bölgelerde kaşınma ve karıncalanma görülür.
\ Bilişsel davranışçı terapi uygulanır. Bazı vakalarda da ilaç olarak SSRI grubu antidepresanlar ve bir bölümünde de buna ek olarak pimozid kullanılabilir.
Görünür bir saç, kıl yitimi ile sonuçlanacak derecede kişinin saçım, kıllarım yineleyerek yolmasıdır. En sık yolunan bölgeler kafa derisi, kaşlar ve kirpiklerdir. Yaşam boyu görülme oram üniversite öğrencileri arasında yapılan bir çalışmada %6 bulunmuştur. Çocuklarda; erkeklerle kızlar arasındaki oran eşitken, erişkinlerde; kadınlarda daha sık görülür.
WBSSM Gün içinde değişik zamanlarda, kısa sürelerle yolunabileceği gibi, daha az sıklıkla ancak daha uzun süreli olarak saatlerce de yolunabilir. Çoğu kez gevşeme halinde ve oyalanıldığı zamanlarda (televizyon izlerken, kitap okurken gibi) bir yolma davranışı gösterilirken, yaşam koşullan altında zorlanıldığı zamanlarda da böyle bir davranış ortaya çıkabilir. Yolma davranışından önce, giderek artan bir gerginlik duyumu olur. Kimilerinde böyle bir gerginlik duyumu olmaz, ancak bu itkiye karşı koymagirişimleri olur. Yolma davranışı sırasında zevk alınır, bir doyum sağlanır ya da böylece kişi gerginliğini üzerinden atar. Çok yakınlarının dışında, genelde başkalarının yaranda yapılmaz ve toplumsal durumlardan kaçınılabilir. Vücudun belli bölgelerinde hiç kıl kalmamış alanlar olabilir. Kılın yolunduğu bölgelerde kaşınma ve karıncalanma görülür.
\ Bilişsel davranışçı terapi uygulanır. Bazı vakalarda da ilaç olarak SSRI grubu antidepresanlar ve bir bölümünde de buna ek olarak pimozid kullanılabilir.
Tüberküloz Verem
TÜBERKÜLOZ (VEREM):
Tüberküloz binlerce yıldan beri insan sağlığını tehdit eden bir hastalıktır. Etkeni 1882'de Robert Koch tarafından bulunmuş olan tüberküloz basilidir. İnsandan insana damlacık enfeksiyonu ile bulaşır. Hasta kişinin konuşma, öksürme, aksırması sırasında akciğerlerindeki hastalık odaklarından kopan basil yüklü parçacıkların havaya saçılması ile etrafa yayılır. Hastanın kullandığı malzeme ile bulaşma olmamaktadır. Çünkü buralardaki basillerin hava ile akciğerlere girmeleri mümkün değildir. Tüberküloz basilini ilk defa alan kişide birincil enfeksiyon gelişir. Bu genellikle çocukluk döneminde olur. Çoğunlukla hastalık belirtisi görülmez. Birincil enfeksiyon iyileştikten sonra veya
Tedavide Metronidazol içeren fitil veya tablet şeklindeki ilaçlardan faydalanılır. Trikomonas vajiniti cinsel yolla bulaşan hastalıklar grubunda yer aldığından kadının eşinin de tedavi edilmesi önemlidir. Trikomonas enfeksiyonu taşıyan bir erkek çoğunlukla hiçbir hastalık belirtisi göstermez ve tek bir ilişkide bile enfeksiyonu eşine kolaylıkla bulaştırabilir. Enfeksiyondan korunmada cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma önlemlerine uyulması çok önemlidir. Ortak kullanıma açık tuvaletlerde dikkatli olmak, iç çamaşırı ve havlu gibi özel eşyaları başkalarıyla paylaşmamak ve temiz olduğundan emin olunmayan havuzlara girmemek uyulması gereken diğer kurallardır.
Tüberküloz binlerce yıldan beri insan sağlığını tehdit eden bir hastalıktır. Etkeni 1882'de Robert Koch tarafından bulunmuş olan tüberküloz basilidir. İnsandan insana damlacık enfeksiyonu ile bulaşır. Hasta kişinin konuşma, öksürme, aksırması sırasında akciğerlerindeki hastalık odaklarından kopan basil yüklü parçacıkların havaya saçılması ile etrafa yayılır. Hastanın kullandığı malzeme ile bulaşma olmamaktadır. Çünkü buralardaki basillerin hava ile akciğerlere girmeleri mümkün değildir. Tüberküloz basilini ilk defa alan kişide birincil enfeksiyon gelişir. Bu genellikle çocukluk döneminde olur. Çoğunlukla hastalık belirtisi görülmez. Birincil enfeksiyon iyileştikten sonra veya
Tedavide Metronidazol içeren fitil veya tablet şeklindeki ilaçlardan faydalanılır. Trikomonas vajiniti cinsel yolla bulaşan hastalıklar grubunda yer aldığından kadının eşinin de tedavi edilmesi önemlidir. Trikomonas enfeksiyonu taşıyan bir erkek çoğunlukla hiçbir hastalık belirtisi göstermez ve tek bir ilişkide bile enfeksiyonu eşine kolaylıkla bulaştırabilir. Enfeksiyondan korunmada cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma önlemlerine uyulması çok önemlidir. Ortak kullanıma açık tuvaletlerde dikkatli olmak, iç çamaşırı ve havlu gibi özel eşyaları başkalarıyla paylaşmamak ve temiz olduğundan emin olunmayan havuzlara girmemek uyulması gereken diğer kurallardır.
Sunday, August 12, 2012
Trigeminal nevraljinin tedavisi
Trigeminal nevraljinin tedavisinde üç temel yöntem vardır. Bunlar medikal tedavi, vasküler dekompresyon ve radyofrekans termokoagülasyon yöntemleridir. İlaç te-davisinde öncelikle antiepileptik ilaçlar seçilmektedir. Bun-lar; karbamezapin, okskarbazepin, fenitoin, lamotrijin, klo- nezapam ve valproik asittir. Cerrahi tedavi için önceleri da-yanılmaz ağrıların olması ve bu ağrıların ilaçlara yanıt vermemesi beklenirken, son yıllarda erken mikrovasküler dekompresyon uygulanması daha sık ve yaygın hale gel-miştir. Diğer taraftan radyofrekans termokoagülasyon yön-temleri de artan şekilde kullanılmaktadır.
Subscribe to:
Posts (Atom)